Karalamalar


Kimse, öldüğünü söylemiyor. Bir gün mutlu olacağını düşünerek yaşadığını zannediyorsun. Umutların, hayallerin var olduğunu kanıtlamaya yetmiyor bir türlü. Orada bulunduğunu ve hepsini bilmek yüzünü gülümsetiyor. Bıraktığın gibi kaldığını ve eskisi gibi hafızanda canlandığını kabullenmek istiyorsun.
  Kulakların, onun sesini duymak için görevini yerine getiriyor. Gözlerin, onun gözlerini tekrar görebilmek için tüm parıltısını koruyor. Rüzgar, onun saçlarını taramak için esiyor. Yağmur onu temizlemek için damla damla iniyor gökyüzünden. Her bir doğal afet, ona ithaf ediliyor sanki. Seni böyle düşündüren onun güzelliği mi? Yoksa onun karakteri mi bağlıyor seni? İşte bunu bilemiyorsun. Hiçbir şeyi anlamıyorsun.
  Zaman, geçiyor, eskitiyor, öldürüyor. Kimseyi aynı yerde olduğu gibi bırakmıyor. Sen ise hala kendinin yaşadığını düşünüyorsun. Seni öldürenin o olduğunu tahmin etmek bile seni tekrar tekrar ölüme götürüyor. Unutuyorsun her şeyi ama yine o aklına geliyor ve ne unuttuğunu hatırlamaya fırsatın olmuyor.  

 
  Odanın bir yerlerinden çalan müziğin, seni uzaklara götürmesini bekliyorsun. Hiçbir şeyin verdiği mutluluğa ihtiyacın yokmuş aslında. Sadece pencerenden, dışarıyı izliyorsun. Yıldızlara onun ismini ya da yüzünü çizdiriyorsun belki de. Hatırlıyorsun anıları bir bir hiç unutmayacakmış gibi. Kalbindeki bütün duygular aynı anda çarptırıyor tüm bedenini. Tüm hücrelerin kandaki yoğunluğun farkında. Beynin ise uyuşmuş vaziyette, dinlenmeyi ve rüya görmeyi bekliyor. Hayatta olduğunun kanıtları da bunlar aslında.
  Gerçek olanlar hayalleri kovalıyor sadece. Kurdukça yıkılıyor bir şeyler. İstedikçe olmuyor sanki. Bazen mutlu olmak hayırlısı değilmiş gibi hissediyorsun. Mutsuzluğun verdiği hezeyanı atlatmanın derdindesin.
  En ufak ayrıntı, en uzak istikamete götürüyor. Ne bıkıyoruz yürümekten, ne de yoruluyoruz bu uzun yolda. Yolun sonunda bizi bir kapı karşılıyor. Arkasında kimin olduğunun önemini düşünemiyoruz. Tıklatıp bekliyoruz eşikte. Ya ölünceye kadar ya da açılıp arkasında kimsenin olmadığını fark edene kadar...

1 yorum:

  1. "Bir gün mutlu olacağını düşünerek yaşadığını zannediyorsun."
    Sürekli bir gün mutlu olacağını düşünerek yaşadıkça, bir gün mutlu olacağı umudu yavaş yavaş yok oluyor insanın. Zor.

    YanıtlaSil